Turkish Journal of Geriatrics
2003 , Cilt 6, Sayı 2
YAŞLANMA OLGUSU VE TIP ETİĞİ
Hacettepe Ãœniversitesi Tıp Fakültesi Tıp EtiÄŸi ve Tıp Tarihi Anabilim Dalı, AnkaraBaÅŸkent Ãœniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı, Ankara YaÅŸlanma geri dönüşsüz, tüm sistemleri etkileyen ve kaçınılmaz fizyolojik bir süreçtir. Ä°nsan ömrünün uzaması ve bunun sonucu olarak yaÅŸlı nüfusun artması nedeniyle, insan hayatının fizyolojik dönemlerinden biri olan yaÅŸlılık, günümüzde daha fazla önem kazanmıştır. Bu makalede yaÅŸlılık ve yaÅŸlanma olgusu bireysel, toplumsal ve kültürel açıdan deÄŸerlendirilirken; aynı zamanda konu tıp etiÄŸi açısından da irdelenecektir. Bir insan ne zaman ve neden yaÅŸlı sayılır? “YaÅŸlı Ä°nsanlar” ÅŸeklinde yapılan bir tanımlama ve gruplandırma ne kadar doÄŸrudur? KalıplaÅŸmış yaÅŸlılık imajlarının toplumsal kabulünun olası sonuçları neler olabilir (yaÅŸ ayrımcılığı, yaÅŸlı istismarı ..)? Özellikle konu sınırlı kaynakların adil kullanımı ya da özerkliÄŸe saygı kavramının hayata geçirilmesi olunca “yaÅŸlı insanlar” için ayrı bir deÄŸerlendirmenin mi yapılması gerekecektir? YaÅŸlılığa karşı etik davranışların temellerini oluÅŸturmak yerine yapılması gereken; yaÅŸlı genç tüm insanlar için baÄŸlayıcı, teÅŸvik edici sosyal etik bir temel oluÅŸturmak , buna baÄŸlı etik normlar oluÅŸturmak olmalıdır. Herkes yoluna yardıma muhtaç bir çocuk olarak baÅŸlar, sonra yaÅŸamın doÄŸal iÅŸleriyle cebelleÅŸir, en sonunda yine bunlarla vedalaÅŸarak tekrar yardıma muhtaç hale gelir. Gerontoloji’nin altın kuralı olarak şöyle söylenilir: çocuk ve genç iken yetiÅŸkinlerin sana nasıl davranmalarını istediysen, sen de yardıma ihtiyacı olan yaÅŸlı insanlara aynı ÅŸekilde davran. Aynı kural saÄŸlık çalışanı - yaÅŸlı hasta iliÅŸkisinde de gözetilmelidir. Anahtar Kelimeler : YaÅŸlanma, tıp etiÄŸi, otonomi, sosyal etik