Turkish Journal of Geriatrics
2000 , Vol 3, Issue 3
Yaşlanan Kadın ve Jinekolojik Sorunlar
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Ankara
Günümüz dünyasında giderek artan yaşlı kadın nüfusu, jinekoloji kliniklerine bu yaş grubundaki kadınların daha çok başvurmasına neden olmaktadır. Jinekolojik problemlerin hemen hepsi bu yaş grubunda görülebilmesine rağmen özellikle jinekolojik kanserler, vulvar distrofiler ve ürogenital atrofi önde gelen morbidite nedenleri olarak öne çıkmaktadır. Jinekolojik kanserler tüm kadın kanserlerinin yaklaşık olarak 1/5'ini oluştururlar. Jinekolojik kanserler içerisinde en sık görüleni endometrium kanseridir. Daha az sıklıkla serviks uteri kanseri ve over kanseri görülür. Kadın populasyonunda hayat boyu endometrium kanseri geliştirme riski %2 civarındadır. Genellikle postmenopozal yaşlı kadınların bir hastalığıdır. Etkin bir tarama yöntemi mevcut değildir. Ancak erken olarak ortaya çıkan vaginal kanama şikayeti olguların önemli bir kısmının erken evrede yakalanmasını sağlar. Temel tedavi yaklaşımı cerrahidir. Yüksek riskli olgularda radyoterapi ve kemoterapi adjuvan olarak kullanılır. Yaşlı kadın populasyonda inatçı vulva kaşıntılarına sıklıkla rastlanır. Etyolojisinde genellikle vulvar distrofiler tespit edilir. Tanıya vulvar bölgeden kolposkopi altında alınmış biyopsilerle ulaşılır. Histolojik olarak başlıca liken sklerozis ve skuamöz hücre hiperplazisi şeklinde görülür. Tedavilerinde klobetazol gibi potent steroidler kullanılır. Tedaviye dirençli olgularda yüzeyel vulvektomi uygulanır. Postmenopozal dönemde endojen estrojenlerin azalması nedeniyle hormona duyarlı ürogenital sistemde atrofi ortaya çıkar. Bu atrofik sürecin devam etmesi nedeniyle atrofik endometrit ve buna bağlı kanamalar ve üretrovezikal açının desteğinin azalması ile stress inkontinans ortaya çıkar. Hormon replasman tedavisi bu patolojilerin önlenmesi ve tedavisinde yararlıdır.
Keywords :
Endometrium kanseri, Vulvar distrofi, Liken sklerozis, Ãœrogenital atrofi, Estrojen