Turkish Journal of Geriatrics 2001 , Vol 4, Issue 1
Oküler Yaşlanma
Aysel PELİT, Pınar AYDIN
Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi (Adana Uygulama ve Araştırma Merkezi) Göz Anabilim Dalı, Adana
Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Anabilim Dalı, Adana
Günümüzde toplumdaki yaşlı nüfus oranı giderek çoğalmakta ve beklenen yaşam süresi yükselmektedir. Geriatrik tıp yaşlanma ile gelişen biyolojik ve fizyolojik değişiklikler üzerinde yoğunlaşmıştır. Bu değişiklikler patolojik olarak sayılmazlar, fakat yaşlıların fonksiyonel kapasitelerini olumsuz etkilerler. Yaşlanmaya bağlı olarak oküler dokularda anatomik ve fizyolojik değişiklikler oluşmaktadır. Yaşlanma ile birlikte kapaklarda involüsyonel entropion, ektropion ve ptozis gelişebilir. Konjonktiva saydamlığını kaybeder, konjonktiva epiteli kalınlaşır, substantia propria daha ince ve daha az elastik olur. Kornea yaşla birlikte daha düz, ince ve daha az saydam olur. Korneada endotel sayısı ilerleyen yaşla birlikte önemli derecede azalmakta ve endotel hücrelerinde polimegetizm ve pleomorfizim önemli derecede artmaktadır. Lens yaşlanırken ağırlığı ve kalınlığı artar ve akomodatif gücü azalır. Katarakt insidansı ilerleyen yaşla birlikte önemli oranda artış göstermektedir. 75 yaş üstünde %70'lere kadar yükselmektedir. Lens kapsülünde yaşlanma ile birlikte psodoeksfolyasyon görülebilir. Psodoeksfolyasyon tespit edilen olgularda zonular liflerde zayıflık, spontan lens luksasyonu ve fakodonezis görülebilir. Refleks göz yaşı sekresyonu ve lakrimal drenaj artan yaşla birlikte önemli derecede azalmaktadır. Yaşa bağlı makula dejenerasyonu yaşlı insanların önde gelen körlük nedenlerinden biridir. Görme kaybı eksudatif tipte noneksudatif tipten daha yüksek oranlardadır. Retinal ven oklüzyonu yaşlı insanlarda sık rastlanır ve sıklıkla predispozan faktörlerin varlığında ortaya çıkar. Yaşla birlikte optik sinir akson sayısında azalma, optik çukurda ise genişleme görülmektedir. Keywords : Entropion, Ektropion, Katarakt, Yaşa bağlı makula dejeneresansı, Santral retinal ven oklüzyonu