Turkish Journal of Geriatrics
2000 , Cilt 3, Sayı 3
80 YaÅŸ ve Ãœzerindeki KiÅŸilerde Mide Kanseri
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi, Gastroenteroloji Bilim Dalı, Derince İZMİT
Mide kanseri sıklığı son 3-4 dekad'dan beri belirgin bir azalma sürecine girmiştir. Ancak aynı dönemde toplumların ortalama yaşam süresi de uzamıştır. Bu nedenle toplam mide kanseri içinde ileri yaştaki olguların oranı artmıştır. Doğu Karadeniz Bölgesinde 1986-1998 yılları arasında, endoskopik biyopsi ile mide adenokanseri tanısı konulan 145 olgu çeşitli klinik özellikleri yönünden retrospektif olarak değerlendirildi. Tümör olguların %57.93'ünde midenin 1/3 distal kısmında yerleşmişti. Tümörün histolojik tipi %56.55'inde intestinal, %43.44'ünde diffuz tipte idi (p>0.05). Yüzkırkbeş olgunun 95'i ameliyatı tolere edemeyecek başka hastalığı, çok ileri yaş, hasta ve ailesinin operasyonu kabul etmemesi veya metastaz gelişmiş olması nedeni ile ameliyata verilemedi. Bunların 17'si klinik takiplere gelmedi. Ameliyata verilen 50 olgunun 20'sinde laparotomide tümör evre IV idi ve 14'üne palyatif distal subtotal gastrektomi veya gastrojejunostomi uygulandı. Ameliyata verilen ve tümörü evre I-III olan 30 olguya küratif distal subtotal veya total gastrektomi uygulandı. Beş yıllık yaşam süresi küratif rezeksiyon yapılanlarda %23.33 iken, evre IV olanlarda %0 idi (p<0.01). Ameliyat edilen ve tümörü evre I-III olan olgularda ortalama yaşam süresi, ameliyat edilmeyen ve klinik değerlendirme ile tümörü evre IV'den az olgulara göre anlamlı olarak fazla iken (p<0.01), evre IV tümörlerde ameliyat edilen ve edilmeyen olgular arasında anlamlı farklılık göstermedi. Sonuç olarak ileri yaşlardaki mide kanserleri için; erken tanı, ameliyattan önce ve sonra yaşamsal organlara ait problemlerin azaltılması ve metastaz gelişmemiş ise ameliyata verilmesi, bu olguların hem yaşam süresini ve hem de yaşam kalitesini olumlu yönde etkileyecektir.
Anahtar Kelimeler :
Mide kanseri, Geriatri, Prognoz, Malignansi, Yaşlılık