Gereç ve Yöntem: Çalışmada ortalama, standart sapma ve frekans değerleri için betimsel analiz yapıldı. İstatiksel karşılaştırmalarda ki-kare veya Fisher kesin ki-kare test kullanıldı. p<0.05 olan değerler istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.
Bulgular: Bu çalışmada 1255 ardışık hasta [623 erkek, 632 kadın; ortalama yaş, 87.65±2.97 yıl (dağılım=85-113 yıl)] retrospektif olarak değerlendirildi. Pruritus/pruritik dermatozlar en sık saptanan hastalık grubu iken (%26.8, n=383), kserozis/ asteatotik dermatit en sık tespit edilen hastalıktı (14.5%, n=208). Yaş ile tespit edilen hastalık grupları arasında istatiksel bakımdan anlamlı bir ilişki yoktu. Ayrıca, erkeklerde daha sık saptanan (erkek, %61.1; kadın %38.9; p=0.034) fiziksel nedenlerle oluşan dermatozlar dışında, cinsiyet ile ilişkisi istatiksel bakımdan anlamlı olan herhangi bir hastalık grubu da yoktu.
Sonuç: Dünya nüfusu yaşlanmakta ve yaşla ilişkili çok sayıda hastalık da günden güne artmakta. Uzun yaşam süresinin getirdiği sorunlar yalnızca yaşlanan popülasyon tarafından değil, sağlık çalışanları tarafından da göğüslenmeli. Bu çalışmaya benzer nitelikteki çalışmalara, yaşlı ve ileri yaşlı olgulardaki dermatolojik hastalıkların epidemiyolojisinin ortaya konması açısından ihtiyaç vardır.
Anahtar Kelimeler : İleri Yaşlı; Dermatolojik Hastalıklar/Epidemiyoloji; Dermatolojik Hastalıklar, Bakteriyel/Epidemiyoloji; Dermatolojik Hastalıklar, Viral/Epidemiyoloji